Cinsel sağlık açısından önemli bir unsur olan cinsel istek, cinsel içerikli rüya görme, fantezi kurma, erotik içerikli materyallere ilgi duyma gibi durumların da eşlik edebileceği, kadın veya erkeğin cinsel partneriyle cinsel ilişkiye girme arzusudur.
Herhangi bir hormonal problemi olmayan her insan işitsel, görsel, dokunsal, kokusal ve tatsal algılar soncunda uyarılabilir ve cinsel partnerine karşı cinsel arzu duyabilir.
Cinsel isteksizlik ise; primer (ergenlikten itibaren cinsel isteğin olmaması), sekonder (sonradan ortaya çıkan isteksizlik) ve dönemsel (çevresel faktörlere bağlı isteksizlik durumu) olmak üzere kadın veya erkekte üç farklı türde görülen, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel istek duyulamaması durumudur. Bu durum “frijitide” veya “cinsel soğukluk” olarak da adlandırılmaktadır.
Bireyde çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen cinsel isteksizlik bireyin düşünce ve davranışlarına da yansıyacağından dolayı gittikçe ciddileşen ailevi bir sorun boyutuna dönüşebilir.
Cinsel İsteksizliğin Görülme Sıklığı
Cinsel isteksizlik sorunu toplumun %20’sinde görülürken kadınların yaklaşık %33’ünde bu problem görülmektedir. Yaşa bağlı olarak artış gösteren cinsel isteksizlik durumu 18-24 yaşları arasında kadınların %32’sinde görülürken 30-34 yaş grubunda bu oran %29.5 ve 35-39 yaş grubunda %37.6’dır.
Cinsel İsteksizliğin Nedenleri
Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen cinsel isteksizliğin sebepleri genel olarak psikolojik temelli olmakla birlikte çeşitli fiziksel faktörlerin de bu duruma sebep olduğu bilinmektedir. Örneğin; yaşlanma, hormonal dengesizlikler, bazı ilaçlar, kronik hastalıklar ve nörolojik durumlar gibi çeşitli faktörler cinsel isteksizliğe sebep olan fiziksel nedenler arasında yer almaktadır. Stres, kaygı, depresyon, kişiler arası ilişkilerde yaşanan problemler, cinsel travma, kötü yaşantılar, önemli bir yakının ölümü, cinsellikle ilgili olumsuz anılar, cinselliğin günah ve yasak olduğu toplumlarda baskıcı yetiştirme durumu ve tüm bunlara benzer problemler de cinsel isteksizliğe sebep olan psikolojik faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca cinsellikten uzun süre uzak kalmak cinsel dürtüleri bastırabileceğinden dolayı özellikle gebelik ve doğum sonrası lohusalarda bu durumla sık olarak karşılaşılabilmektedir.
Tedavi
Tedavinin en başında öncelikle cinsel isteksizliğin sebebinin psikolojik mi yoksa fiziksel mi olduğunun araştırılması için jinekolojik bir muayene yapılmalıdır. Jinekolojik muayene sırasında cinsel isteksizlik yaşayan kişinin cinsel yaşamında bu duruma yol açan fiziksel nedenler araştırılır. Fiziksel nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan bir durum varsa doktor tarafından nedenlerin ortadan kalkmasına yönelik tedaviler uygulanır.
Cinsel isteksizlik sorunun altında yatan nedenler psikolojik faktörlüyse cinsel terapi uygulanır. Bu problemle uzmana başvuran kişinin ayrıntılı öyküsü alınarak nedenler tespit edilir. Cinsellikle ilgili bilinen yanlış bilgiler uzman tarafından düzeltilerek “davranışsal terapi” adı verilen uygulamalara geçilir. Bu uygulamalar sayesinde kişi bedenini daha iyi tanımaktadır. Gerekli olduğu durumlarda çiftlerle de görüşmeler yapılmaktadır. Çiftlere çeşitli ödevler verilmekte ve gevşeme, masaj, mastürbasyon, cinsel birleşme teknikleri ve değişik cinsel pozisyonlar öğretilmektedir. Sorunun çözümü ise kişiye göre farklılık göstermekle birlikte genel olarak 6 -12 seans arasında sürmektedir.